benim de i gözüm köpekbalığında. teknik olarak az yakıt nedeniyle aklımda yoksa outlander düşünüyorum. 1.6 daha az yakıyor gibi görünüyor uzun yolda. sırf bu yüzden 1.6 için bütcemi zorlamak istiyorum.
köpekbalığında 1.5 ve 1.6 kıyaslaması dışında sedan ile HB arasında da zorlanıyorum: normalde HB severim ama sedan daha iyi görünüyor.
güzel bir köpekbalığı seçenek/ bilgi yazısı güzel olurdu ?

Temiz olsun, gönlünüze göre olsun. Gerisi ufak teferruat.

İnviteda İnforma ek olarak alaşım jant, deri direksiyon, vites topuzu, direksiyon tuşları, bazı sensörler, sis farları, otomatik klima gibi farklar var. Modellere göre farklılık gösterebilir. 2011 den sonra gelen İnformlarda astc standart oldu, o zamanlar SAM diye adlandırılan model hariç, onda astc yoktu.

Üstad bu titretme fren yapınca mi ortaya çıkıyor, yoksa sadece hiza bağlı mi olarak ortaya çıkıyor. Eğer hıza bağlıysa Aracı manüel vitese alarak her iki yakin viteste de ayni hızda mi ortaya çıkıyor? Yoksa farklı hızlarda mi

AT: automatic transmission yani otomatik lancer. MT: manuel trans.
Ben de manuel lpgli 2011 1.5 kullanıcısıyım. Genelde herkes arabasını sevdiği için eksilerinden bahsetmiyor. Ben de karşısına geçip aracıma çok beğenerek bakıyorum gayet güzel. Ama eksileri de azımsanacak gibi değil ama napalım seviyoruz işte. İç konsol kapılar tamamen sert plastik bazen arkadaşların araçlarına binince iç geçirmiyor değilim. Aracı alalı 18 ay oldu ve şu an tam olarak 40bin km yol yapmış durumdayım. Yol sesi hakkında kesinlikle yorum yapabilirim. Almadan önce de okuduk gürültü alıyor diye ama aldığı gürültü o kadar da çok değil diyen bir sürü arkadaş vardı. Ama öyle birşey yok arkadaşım uzun yolda insanı çileden çıkaran bir gürültüsü var. Çok yol yapan biri olduğum için bazen sırf bu gürültü yüzünden pişmanlık duyuyorum. Tabi bir sürü etken var en başında lastikler geliyor falan ama çok da birşey fark etmiyor. iyi bir usta ve iyi bir uğraşla yalıtım yaptıracaksın ki bir çoğumuz bunu yaptıramıyoruz o yüzden böyle devam edeceğiz. Bizim lancerlarda iç halıflexin altında yalıtım malzemesi yok. Ayrıca aracın dış sacı da ince doğal olarak gürültü bize eşlik ediyor ve bu yüzden aracın kaportada çabuk göçükler ya da dalgalanmalar oluşuyor. Aldıktan 11bin km sonra subaplar elimde kaldı insana çok koyuyor serviste 2975 liraya yaptırdım. Her şeye rağmen arabamı seviyorum ilk olarak gittiği her yerde farklı olduğunu biliyorum sonra o iç genişliği ile reklam yapan c segmenti araçlar halt etmiş Lancer iç genişlik de fark atıyor. Tabi bunun eksisi olarak bagaj küçük. Onu da şahsen ben dert etmiyorum aa bagajın küçükmüş diyenlere valizler bagajda rahat gideceğine insanlar içeride rahat gitsin diyorum. Ayrıca bagajda karşıdan karşıya geçen şasi demiri de büyük avantaj. Trafikte nicelerine şahit olduk arkadan darbe almış günümüz sıfır araçlarının arka taraf şoför koltuğuna kadar yapışıyor. Bence bizler arkaya bebeğimizi eşimizi ailemizi çok daha gönül rahatlığıyla oturtuyoruz. Baya da uzun oldu yazı daha da yazılır da neyse. Arabanın artıları çok eksileri de çok ama sonuçta bu aracı alanlar kafalardaki kalıplaşmış kriterler için değil de gerçekten şahsi zevkine göre aldığı için zekle biniyor, zevkle biniyoruz.

Eline sağlık hocam.