Merhaba arkadaşlar
Aracımı Ankara Günsa dan Kasım sonunda aldım. Araç değiştirme hikayem çoğunlukla zorunluluk birazda değişiklik olsun diye oldu. Yıl sonu olduğundan firmaların düzenlediği kampanyaları dolaşırken bir arkadaşımın dalga geçerek git bir bak ucuzmuş demesiyle lancer sahibi oldum. 400 km yol gittim itiraf ediyorum pişman değilim.
Araç hatta mitsubishinin hakkında hiç bir şey bilmediğimden yaklaşık 1 ay boyunca internette yazılmış her kelimeyi okumaya çalıştım. Hatta hatta nadir olarak gördüğüm lancer leri durdurup sahiplerine nasıldır diye sordum. Ama gerçeği söylemek gerekirse aracı almamdaki en etkili cümle, bu forumda okuduğum “aklına düştüyse sahip olmadan duramazsın” oldu. Gerçekten de arabada insanın içini gıdıklayan bir şey var bence.
Benim gibi kafası karışanlar için yardımı olur belki kendi izlenimlerimi paylaşmak isterim.
Piyasadaki tüm markaları dolaştım. Genellikle hatchback araç aradım tabii birazda sportif sürüş istedim. Gönül bu neler istedi ama bütçe olarakta bir yere kadar tabii. En nefret ettiğim şey “... dan başlayan fiyat” cümlesi oldu. Şusu olsun busu olsun aman buda eksik olmasın cümleleri kurduğumda ilk sunulan fiyatın çok üzerinde fiyatlarla karşılaştım. Sonunda düzene uymayıp acaba ben bir araçtan ne bekliyorum sorusunu kendime sormayı akıl edebildim. Ayran gönüllü değilim araca uzun binerim, araç içinden tutunda yol tutuşa kadar olan güvenlik benim ilk tercihim, sorunsuz bir araç olsun ve beni ikide bir servise götürtmesin, birazda farklı olsun vede keseme göre olsun. Ben bu düşüncelerle boğuşurken hatta tam bir markada karar kılmışken tanıştım mitsubishi ile. Öncelikle karşılaştığım ilk tepkiler şöyle oldu;
-- bu arabaya bu kadar para veriyorsan 5 daha koyar şunu alırım
-- ikinci eli yok elinde patlayacak yazık parana
-- şu yollarda birtane gördünmü çürükmüş o arabalar kaput denen bir şey yok hepsi plastikmiş.
-- parçasını servisini bulamazsın dağ başında kaldığında
-- ekipman yok arabanın üzerinde
-- vs vs
hepsine verecek cevaplarım oldu tabikii
ama gerçekten araca dair en ciddi şikayetler TEMSA ve servisten yana oldu. Ankarada olduğumdan dolayı servis için sıkıntı yaşayacağımı sanmıyorum, TEMSA da satılacakmış bakarsınız mitsubishi motors'a daha çok ağırlık verecek bir grup alır. Birde en büyük şikayet ses içindi. Şimdilik beni çok rahatsız etmedi hatta motorun homurtulu sesi birazda hoşuma bile gitti diyebilirim ama ilerisi için bir şey söyleyemem.
Aracın içi gerçekten çok sade. Bir işlev için 50 farklı düğme yok. Herşey 3 düğmeyle halledilmiş. Bence bu hem ergonomi hemde kullanım kolaylığı getirmiş. Öyle uçak kokpitinde oturur gibi hissetmiyorsunuz. Herşey elinizin ulaşabileceği yerde ve gerçekten yerli yerinde. Aracın görüş açısı çok güzel ve yan aynaları aracın arka tarafına sahip çıkacak büyüklükte. Vites geçişleri kolay ve tok kemikli bir yapısı var. kolçak ve saklama gözleri yerleri bence iyi birtek el freni duruşu garip gelmişti bana sanki sürekli freni çekip arabayı yanlıyacakmışsınız gibi duruyor. Aracın içince 7 hava yastığı, rise gövde yapısı, ve yol tutuş ile ilgili diğer sistemlerin standart olması beni ilk çeken şey oluştu. Kullandıktan sonra özelliklede 3 gün önceki karda kullandıktan sonra gerçekten iyi bir tercih yaptığıma sevindim. Aracı kullanırken daha önceki araçlarıma göre yolu daha iyi hissedebiliyorum ve yol tutuşu gerçekten çok iyi. Yakıt içinse şimdilik sadece bir önceki aracımdan çok çok daha iyi olduğunu söyleyebilirim biraz daha kullandıktan sonra rakamsal veride paylaşabilirim. Araçtan genel anlamda çok memnunum ancak keşke olsa dediğim birkaç bir şey var tabii ama eften püften şeyler. Mesela sıkışma önleyicisinin 4 camda da olmasını isterdim. Kapılar kilitlendiğinde açık camların kapanmasını isterdim. Hız sabitleyici olsun isterdim. Hareketle kapıların kilitlenmesini isterdim.
Herneyse lafı çok uzatmışım farkında olmadan kusura bakmayın. Uzun lafın kısası burada olmaktan keyifliyim. Aracı almayı düşünenlerin sorularını memnuniyetle cevaplayabirim.
Emin olun tavsiyenize uyup hayır demek benim içinde büyük zevk olacak
