Mitsubishi Club Turkey
http://www.mitsubishiclubturkey.com/

Rodaj sonrası Motor Açma !?
http://www.mitsubishiclubturkey.com/viewtopic.php?f=25&t=3828
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Yazar:  Gunher [ 21 Oca 2012 00:07 ]
Mesaj Başlığı:  Rodaj sonrası Motor Açma !?

Merhaba,
forumda arattım fakat motor açma ile ilgili başlık göremedim.
Asx sahibiyim kitapçığında ilk 1000km için vites ve hız önerileri vardı. Hepsine uyarak 1250 kilimetreye geldim. Şmdi ise birkaç arkadaş motoru açma diye bi olaydan bahsetti, biraz araştırma yaptım genelde karşılaştığımız gibi internet=bilgi kirliliği,yazılanların doğruluğunun kanıtlanamaması :) her kafadan farklı ses..

ustama da soracağım fakat öncesinde bir de foruma danışayım dedim. Sonuçta benzer motoru kullanan insanlarız..

nedir bilgileriniz düşünceleriniz? motoru devirli kullanıp motor açma işlemini yapmalımıyım ???

saygılarımla.

güvenli sürüşler...

Yazar:  bacey [ 21 Oca 2012 10:23 ]
Mesaj Başlığı:  Re: Rodaj sonrası Motor Açma !?

en kestirme çözüm : bir uzun yol yapılmalı ve bu yolda aracı çok da zorlamadan yüksek hızlarda ara ara kullanmalı...uzun yol yapınca aracın gerçekten de "daha gitmeyecek miyiz" dediğini gaz pedalı tepkilerinden de anlamak mümkün...

Yazar:  Gunher [ 21 Oca 2012 15:43 ]
Mesaj Başlığı:  Re: Rodaj sonrası Motor Açma !?

nette araştırırken gene 2 farklı görüş içeren yazı buldum birincisi;


Yeni otomobillerin Rodajlanması

(fren rodajı, lastik rodajı,aktarma organları ve vites kutusunun rodajı,içten yanmalı motorların rodajı)


Bir çoğumuza garip gelsede, artık rodaj mı kaldı? dense de, mekanik var olduğu sürece alışma süreci olacaktır.

Bu konu üzerinde Türkçe kaynak bulunmamasından dolayı bana araştırmamda yardım eden arkadaşlar ve eleştirileriyle konuya şekil veren modifiyem.com forumlarının değerli üyelerine teşekkürü borç bilirim.

Konu biraz uzundur ve teknik bilgi içermektedir.

Tartışmaların devam edeceğini düşündüğüm için ayrıca bu konunun tartışılabileceği konu açılacaktır.

Verilen süreler ve Km değerleri gayet görecelidir.. A kişisi
100 km yi yarım saatte alabileceği gibi günde 3-4 km yol yapan B kişisi 1 haftada alabilir... bu yüzden km değerleri fikir verme amaçlıdır. kesin kabul edilmemelidir.

Konu tamamen Geliştirilmeye açıktır detayları öğrenmek hepimizin ortak hedefi, bu yüzden sizin yorumlarınızı beklediğim noktada (YB) kısaltması kullanacağım.

Başlıyoruz ;


Fren ve Lastiklerin rodajı ;
Yeni lastikler ve yeni fren balataları gerekli performansı göstermeleri için en az 100km alışma sürecine ihtiyaç duyar. Bunu aklınızda bulundurun.
Sebebi lastiklerin kalıplardan çıkmasını kolaylaştıran tabakanın aşınarak asıl hamurun temas etmeye başlamasıdır.(YB)
Fren rodajında ise aynı mantık geçerli olmakla birlikte balatanın sürtme yüzeyine uyumu asıl hedeftir (YB)

Aktarma organları ve vites kutusunun rodajı;
Her yeni hareketli parça gibi aktarma sistemide
rodajlanmalıdır.

Ancak rodajdan kastımız ne oluğunu kesin bilinmelidir..
eğer sorduysanız Size yeni aracınızı satın alırken rodajın artık gerekmediği vurgulanmıştır.(YB)

Bizim aktarma organlarının rodajı konusunda demek istediğimiz çalışmayla oluşacak çapakların temizlenmesi yüzeylerin temas yerlerinin
yağ filmi ile koruma altına alınması ve olabilecek en mükemmel uyumun oluşmasıdır.

Ancak bu noktada enteresan bir durum söz konusudur.
Bir çok üretici manuel şanzımanlarında yağ değişim periyotlarını çok uzun tutmakta ve bu sistemlerde herhangi bir yağ filitresi bulunmamaktadır.
yani ister sert davranın ister titiz ve bilinçli , dökülecek çapak yine şanzıman içinde kalacak ve görevlerinden biri bu çapakları tutmak olan şanzıman yağı on binlerce km sonra değiştirilecektir.(tabi siz erkenden değştirmezseniz)

Şimdi üzerinde durulması gereken önemli husus şudur:
Üretim kalitesinde yaşanan onca ilerlemeye rağmen , gelişen teknolojiye rağmen hala aktarma organı rodajından bahsedebiliyioruz..

Açıkçası bana hiç mantıklı gelmiyor..
Zaten böyle bir şey gerekli olsaydı yeni araçlarımızın ilk bakımında şanzıman diferansiyel vb aktarma organı yağları ve varsa filitreleri değiştirilirdi.

Bu aktarma organlarının rodajı yok demek değildir.
mesela motosikletlerde şanzıman dişlileri motor yağı ile yağlanmaktadır.
aynı yağ motoru ve şanzımanı dolaşmaktadır.(YB)

Ancak otomobillerde aman aman üzerine titrenesi bir rodaj olmadığını düşünüyorum (YB)

Yoksa siz hala inanılmaz hassasiyette üretilen ve rodaj kelimesini bağdaştırmanın mümkün olmadığı sanayi devrimi harikası rulmanların mı alışmasını bekleyeceksiniz ?

Ancak şanzımanınınzla ilgili şu bilgileri aklınızda bulundurmanız olabilecek kusurları engellememize olanak sağlar ve aşırı beklentisi olmayan son kullanıcının bilmesi gereken maksimum bilgilerdir(YB) ;

* Önden çekişli araçların diferansiyel sistemi şanzımanın içindedir.
* Önden çekişli araçlarda şanzıman yağlanması dişlilerin dönmesi ile oluşan yağ çalkantısı ile (özellikle diferansiyel aynası) olmaktadır
* Öyleyse aracın ön tekerleklerinin hareket etmediği durumlarda(diferansiyelin dönmediği) şanzıman yeteri kadar yağlanmıyor demektir.

Yani şu durumlarda ;

-Trafik ışıklarında beklerken.
-Uzun süre yatmış aracın ilk çalıştırılmasında

Bu durumda şanzımanın içinde minimum dönme hareketi yaratmak zorundasınız.bunuda debriyaj pedalına basılı tutarak yapabilirsiniz.

Çünkü mahruti üzerinde dişliler dönse bile yağın süzüldüğü alt kesimde bulunan diferansiyel aynası dönmediğinden yağ çalkalanmaz.

Duran aracın debriyaj pedalına bastığınızda belli bir süre sonra şanzımanda çalışan(dönen) parça kalmaz.

Arkadan itişli araçlarda ise durum daha enteresandır.

Diferansiyel sistemi arka aksta bulunduğu için yağlama şanzıman içinde çalışan dişlilerin dönmesi ile oluşan yağ çalkantısı ile gerçekleşmektedir.
ve aracın debriyajının her konumda vites kutusnu çevirmesi istenmektedir. bu yüzden bu sisteme sahip araçlarda boşta gitmek amacıyla debriyaja uzun süre basılı tutmayın.

yada arka (tahrik) tekerlekleri üzerinde aracı çektirmeyin. yada boş viteste motor çaşışmıyorken aracı uzun süre ittirmeyin/çektirmeyin.

Çünkü şaft üzerinden şanzıman içindeki çıkış mili dönecek ancak dişliler dönmediğinden yağ çalkalanamayacaktır. dolayısı ile hedeflenen maksimum koruma kader kısmet işlerine kalacaktır.

Uzun lafın kısası aktarma organlarının rodajı hayati derecede önemli değildir... firmalar rodaj gerekiyorsa söylerdi.. ayrıca bu devirde alıştırılmamış aktarma organı parçası ile piyasaya sunulan araç o firmanın ayıbıdır.

Kaza bela başınıza bir iş gelirse zaten büyük ihtimal kullanıcı hatası derler garantiden yaptıramazsınız (YB)

Eğer önemli olsaydı bu bilgilerin enazından birkaçının size iletilmesi yada ilk bakımda gelin yağlarınızı değiştirelim demeleri gerekirdi..


---------------------------------------------------------------------------


Şimdi bu konunun asıl hedefi olan motor rodajına geçelim ;

Yeni otomobilde en hayati konu motor rodajıdır ve nedense anlaşılmamaktadır veya anlaşılmak istenmemektedir...
zira AR-GE ye ziltrilyonlar harcayan otomobil firmalarının mühendisleri işi daha iyi bilmektedir.. ve son kullanıcı doğal olarak onları dinlemektedir...

Lakin gel gelelim ortada iki dedikodu dolaşmaktadır...

İlk 1000km gaza asla sonuna kadar basma
sakin git.. sonra istersen gaz pedalında dans et...

ikinci dedikodu ise rodajda neymiş canım hangi devirde yaşıyoruz onlar eskidendi ben anlamam rodaj modaj diyenler.

İki tarafada hoş geldiniz diyoruz

Bu konuda rodaj mümkün olan tüm detayları ile işlenecektir.

Motorun rodajı nedir dendiği zaman işi bilen bilmeyen herkes aklına gelen tüm hareketli parçaların adını sayar ve bunların alışması gerektiğini söyler...

Bir bakalım
Supapların rodajı, yatakların rodajı,rulmanların rodajı, egzantrik milinin rodajı şunun rodajı bunun rodajı... akşama kadar sayılır..

Fakat hayati önemli yeni satın alınmış 0km otomobilde sadece segmanlardır...

(yeni satın alınmış bir araçta)
geri kalanlar ise fabrika motoru çalıştırdıysa rodajlanmış demektir...

Peki segmanlar neden önemlidir ?

Segmanlar piston ile silindir arasında sızdırmazlığı sağlayan elemanlardır. bunların silindir cidarına tam 360 derece ve mükkemmel oturması gerekmektedir.

Aksi taktirde istenen silindir basıncı (kompresyon) tutulamaz... segmanın oturmadığı yüzeyleri yağ filmi doldurmaya çalışır ve motorun her ateşleme kursunda buradan yağ yakılır.



Peki segmanların nasıl oturduğu hakkında bir fikriniz var mı ?

Gaza basmayarak 1000km yapınca mı segman oturuyor yoksa... yoksa 1 gün boyunca rölantidemi çalıştıracağız motoru

Bu sorunun cevabı gerçekten şaşırtıcıdır.

Kompresyon segmanları, kompresyon basıncı ile açılarak silindir yüzeyine kendini bastırır !

evet .. kendi gerilimi bastırmaz... bizzat basınç onları dışarı bastırır...
benzinin yanması ile oluşan basınç segmanların arkasına geçer ve onları dışa ittirir.

Maksimum silindir basıncı ise sadece gaza tam basarak elde edilir (birazdan detayları göreceğiz)



Öyleyse Türkiye'nin referans alınabilecek (!) en büyük otomobil haber sitesi hangi akla hizmet rodajda asla gaza tam basılmaz diyebiliyor ?

Ya da otomobil ve motosiklet üreticileri neden detayları son kullanıcıya anlatmayarak sakin kullanımı teşvik ediyor veya rodaj yoktur diyebiliyor?


Bunlar enteresan sorulardır. İşin içinden çıkmaya yavaş yavaş başlayabiliriz.

Motorlarımız nasıl üretiliyor da rodaj gerekiyor?

İçten yanmalı motorların silindirleri üretim bandında honlama işlemine tabi tutulur, Bu işlemin amacı silindir içinin her konumda istenilen ovallik ve koniklik değerlerine getirilmesidir.(sonuçta silindir üretiliyor)

bunun için silindir yüzeyinden bu işlem için özel geliştirilmiş honlama makinası ile malzeme kaldırılır.



Ve işlemin sonunda yüzeyde bir desen oluşur (cross hatch pattern).
Uygun inceleme aletleri ile bakıldığında silindir yüzeyinin içinde çukur bölgeler ve tepeler oluştuğu görülür.

Bu desen ve silindir yüzeyi şu resimlerde görülebilir ;


Şimd biraz daha anlaşıldığını umuyorum.. bu tepelerin en uygun biçimde traşlanması rodajdaki asıl hedeftir. Bunu traşlayacak olan segmandır.

Segmanların yapısına da yakından bakalım ;

Pistonlarda genelde iki kompresyon ve bir yağlama segmanı bulunmaktadır.

Bu birinci kompresyon supapı ;


Peki rodaj hakkıyla yapılmadığında ne oluyor ?


Bu tepeler olabileceğinden daha az traşlanıyor ve kısa bir süre sonunda motor yağı bu tepeleri kalıcı film tabakası ile örterek daha fazla traşlanmasına engel oluyor.

Çok net olarak anlaşılacaktır ki motor yağı olması gerekenden daha kalın bir film tabakası oluşturmak zorundadır.

Bu da motorun yağ yakması demektir ayrıca kompresyon kaçacağından yakıt tüketimi artar.

Piyasada "kör kalmış" , "sağır motor" vb. efsanelerin sebebi buraya dayanır.

Tabiki aracınız fabrikanın ortalamalarında olacaktır..

Lütfen Modifiyem forumlarında bulunan teknik konuları okuyunuz. Kompresyon ölçüm testi konusunda kompresyonların fabrika tarafından belli aralıkta normal kabul edildiğini göreceksiniz.

Siz neden üst sınıra çok yakın kompresyon değerleri olan bir motora sahip olmayasınız ?

Bu elinizde ..



Hemen bu noktada bir dip not daha düşelim ;


Motoru koruduğu öne sürülen motor yağı katkılarının neden yeni araçta kullanılmaması gerektiğini düşündünüz mü ?

cevap yukarda

Bu katkılar tepeleri ve çukurları hemen doldurarak segman oturmasına izin vermemektedir...

Bunu oluşturduğu inanılmaz kalın katman sayesinde yaparlar ve motorunuz yağ yakar..

Asla yeni arabam sağlıklı olsun uzun ömürlü olsun diyerek bu katkıları uygulamayın...

Düzgün yapacağınız rodaj bu katkıların idda ettiği tüm artıları size verecektir.


Rodajdan sonra kullanılması tavsiye edilen bu katkıların yaptığı sizin rodajda kazanamadığınız kompresyonu vermek...




Peki metallerin genleşmesi vb. ısıl mazeretlerin beklenmesi rodaj sayılmaz mı ?


Motor parçalar üretim bandında zaten bu kademeyi geçmişlerdir.

ingilizce "Heat cycle" olarak adlandırılan süreç rodajda gerçekleşmez..(YB)

Eğer rodajı bunun için yapıyoruz zannediyorsanız yanlış yoldasınız(YB)



ANCAK HARARET HAYATİ ÖNEM TAŞIMAKTADIR.



rodaj sürecince aracın aşırı sıkıştırılması ve hararetin yükselmesi yapılacak en büyük yanlışlardan biridir.


Motor çalışma ısısına ulaşmadan kesinlikle rodajlama namına yüklenme yapılmaz



--------------------------------------------------------------------

Bu noktaya kadar anlattıklarımız kabaca toparlarsak;



* Aktarma organlarının rodajı yeni otomobillerde asıl hedef değildir.

* Rulmanın rodajı olmaz

* Yeni otomobilin motorunda gerçekleşecek en önemli ve nerdeyse tek rodaj segman oturmasıdır

* Segman oturması silindir basıncı ile elde edilir

* Segmanı adam akıllı oturtan kendi gerilimi değil ateşleme sonucu oluşan basınçtır.

* Segmanı maksimum şekilde oturtmak için uygun devirlerde tam gaz vermekten başka seçenek yoktur.

* Yeni motora asla "Yağ katkısı" vb. sıfatlarla satılan ürünler uygulanmaz.

* Yeni motorların parçaları metalurjik olarak ısıl işlemlere tabi tutulmuştur.km ler boyunca alışması beklenmez

* Çalışma ısısına ulaşmayan yeni motora kesinlikle rodaj namına yüklenilmez(rodajın dışında da yüklenilmez)

-------------------------------------------------


Dahada detaylara inmeye başlayayabiliriz ;



Peki burada anlatılan rodaj bize ne kazandırır?


Burada anlatılan rodajın mantığını kavrayıp kendi aracına uygulayan yada en azından yeni aracında gaza tam basmayı başaran biri mutlaka farkı görecektir.

Araç her devirde daha istekli hızlanacak tam performansını hatta daha fazlasını gösterecektir.(YB)

Trafikte aynı araçlara göre daha seri olacak aynı zamanda daha az yakacaktır.

Ayrıca yağ tüketimide minimum seviyede olacaktır.

Sanılanın aksine motor ömrü ise azalmayacak aksine artacaktır.

Yani modifiyeci camianın egzoz filtre ile almaya çalıştığı 1-2 hp den daha fazlası bedava olarak kazanılmış olacaktır.

Çünkü motor içi sürtünmeye giden kayıp ciddi oranda bertaraf edilecektir. Buda ek güç demektir.

garip gelsede durum bu.



--------------------------------------



Görüldüğü gibi Motor yağı film yapmadan çapak atma ve bu atılan çapakların en uygun şekilde motor dışına atılması rodajımızın temel amacı.


Öyleyse bu konuları ele alalım ;



Rodajda kullanılacak Motor yağı;



Rodaj döneminde kullanılacak motor yağı kontrollü aşınma ve çapak atma için gayet önemlidir.

Hepiniz biliyorsunuz yeni nesil araçlar fabrikadan içinde sentetik ve yarı sentetik motoryağları ile gelmektedir.

Ancak maalesef rodaj döneminde kullanılması gereken yağ mineral yağ dır.


Mineral yağ sayesinde rodaj daha rahat gerçekleşir.

Ancak bu noktada mineral yağın ısı aktarma kapasitesi 115 santigrad derece civarı olduğunu unutmamak gerekir.

Yani araçta mineral yağ varken hararet çok önemli bir değişkendir.

Hararet aşırı yükselirse mineral yağ kimyasal yapısını değiştirir ve silindirlere filim oluşturur rodaj sona erer.(bore glaze)

En önemlisi ise yağın yanarak motor içindeki parçalara yapışmasıdır (oil sludge)


Bu yüzden mineral yağ kullanırken bu ekstrem durumları göz önüne almamız gerekmektedir.(aşırı hararetten kaçacağız başka çağre yok)


Peki Tam sentetik yağlar ile durum nedir ?


Kaliteli tam sentetik yağlar ile rodaj olmaz. Rodajlama çok düşük km lere iner kimseye aracı 100 km bile olmadan tam gaz silindir basıncı yapın diyemeyiz inanmazlar yapmazlar... (fakat üreticiler rodaj yok diyerek bizim ekmeğimize yağ sürüyor)



Konu o kadar detaylı ve o kadar detay vermek istiyorum ki eminim okuması güçleşiyor.



Özetle tam sentetik yağ ile rodaj tam verimli olmaz zira çok düşük km lerde film oluşturmaya başlar ve sürtünen yüzeyleri korumaya alır..(YB)



Yağınızı mineral bazlı olanla değiştirebiliyorsanız değiştirin..

Yapamıyorsanız 100 - 200 gibi km lerden itibaren tam gaz hızlanmalara başlamalısınız.(ileride anlatılacak)


Segman oturması ve çapak atma nasıl gerçekleşiyor?


Bu honlama artığı tepelerin segman tarafından traşlanması çok düşük kilometrelerde gerçekleşmeye başlar..

Sanıldığının aksine 1000-2000 km beklemekle asla rodaj yapılmaz..

Modern bir yarış motosikletinin segman oturma ve tam silindir çeperi ile örtüşmesi uygun kondüsyonlarda yaklaşık ilk 32 (otuz iki) km de gerçekleşmektedir

Otomobiller içinde durum pek farklı değildir.

Düzenli biçimde tam gazla yapılan akselerasyon ve viteste yavaşlama (dekompresyon-deselerasyon) ile geçilen 150 - 200 km sonunda segmanlar yaklaşık %90 oranında oturacaktır.

Bu da yağınızı ve filitrenizi değiştirme vakti demektir ..



Rodajda tam gaz hızlanma ve viteste yavaşlamanın (dekompresyon) önemi ;



Aracınız ile uygun viteste Tam gaz hızlnmalar ve hızlandığınız viteste ayağı gazdan çekerek yapılan yavaşlamalar gayet önemlidir.

tam gaz hızlanma ile segmanları silindir yüzeyine bastırırsınız.

Dekompresyon yavaşlamada ise karter havalandırma vasıtasıyla yağ buharı motora emilir. ayrıca oluşan vakum sayesinde çapaklar motordan egzoz yolu ile atılır.

Kalan çapaklar ise motor yağı tarafından tutulur ve filitre tarafından süzülür.



Rodajda motor yağı değişim süresi;


Atılabilecek partiküller egzoz yolu ile atılır kalanlar ise motor yağı tarafından silindirlerden uzaklaştırılır demiştik.

Madem çok düşük km lerde çapak atmanın büyük kısmı tamamlanıyor öyleyse motor yağımızı hemen değiştirmeliyiz..

Çünkü motor yağı filtreden geçmeden evvel onlarca yüzeye temas eder.

Yağımızı ne kadar erken değiştirirsek motorun pislik ve çapak içinde çalışmasını o derece engelleriz..

Yağ değişimi bana kalırsa ilk 1000 km de en az 2 defa olmalıdır.(çapaksız yağ süzülene kadar)

Zira sürtünme güç kaybının başlıca nedenlerindendir, içinde partiküller yüzen bir yağın doğuracağı sonuçları ise siz düşünün ...

Amacımız temiz bir motor..



1000 km sonunda (rodaj sonunda) yapılması gerekenler ;


Segmanları anlatabildiğimiz şekilde rodajlarsanız 1000 km sonunda aracınızın motoruyla işiniz bitmiş demektir.

İstediğiniz marka kaliteli motor yağına geçebilirsiniz.

Bundan sonra aracınızın motoru içinde çalışan parçaların sürtünme oranının azaltılması ve daha rahat devir çevirmesi için izleyeceğiniz kullanım tarzı dekompresyon a ağırlık vermedir.

Dekompresyon ile motorda oluşabilecek tüm pislikler meydana gelen vakum ile motordan atılır, Silindirlere emilen yağ buharı sayesinde motor rahatlar.(YB)


Özetle yeni otomobilin rodajında ;


Hararet en önemli değişkendir.

Mümkünse orta kalite mineral yağ kullanılır

Düşük kilometrelerden itibaren silindir basıncı oluşturmak için uygun viteslerde tam gaz hızlanmalar gerçekleştirilir.

Viteste yavaşlama (dekompresyon) en az tam gaz hızlanma kadar önemlidir.

Motor yağı ve filitresi sık değiştirilir.

1000 km rodaj için yeterli süredir.

1000 km sonunda motor içindeki sürtünmenin azaltılması maksadıyla disiplinli bir sürüş tarzı benimsenebilir(motor açma)

Motor yağınızı garanti sebepleri vb nedenlerle değiştiremiyorsanız yapacağınız tek şey düşük km lerden itibaren tam gaz hızlanma ve viteste yavaşlama yapmaktır.

1000km sonunda izin verilen devir bandının sonuna kadar tam gaz hızlanma yapmış olmanız gerekir.

Motor yağınızı değiştirmek için 15.000 km yada 7.500 km vs beklemeyin..

Modifiyem.com Ekim 2007

Yazar:  Gunher [ 21 Oca 2012 15:44 ]
Mesaj Başlığı:  Re: Rodaj sonrası Motor Açma !?

Bu da 2. görüş..


Evet, yeni nesil araçların çoğunda gerekir. Ama öncelikle terminolojide anlaşmak gerek. "Motor açma" deyiminden ben motor rodajını anlıyorum. Motor rodajı (veya kısaca rodaj) ise segman ve silindir yüzeylerinin birbiriyle eşleşme (mating) sürecidir. Motor açma ile bunun dışında bir şey anlaşılıyorsa, yazacaklarımın her ne anlaşılıyorsa onunla ilgisi olmayacaktır.

Sanayide üretim toleransları vardır. Özellikle yüzbinlerce hatta milyonlarca üretilen malzeme ve bileşenlerde (buna otomobil yedek parçaları dahildir) toleranslar daha büyüktür. Toleranstan kasıt planlanan ile üretilen arasındaki ölçü farklarıdır. Siz bir pistonun657 gram olarak planlarsınız ama üretim bandından +/-5 gram toleransla çıkar. Bir piston 652 gram gelirken, diğeri 662 gram gelebilir. Böylece 2 piston arasında 10 gramlık bir fark oluşabilir. Buna "üretim toleransı" denir. Çok sıkı bir kalite kontrol ile üretimden çıkan ve tam 657 gram gelmeyen tüm pistonları tek tek ölçerek eleyebilirsiniz. Ama bu +/-5 gr. toleransda üretimin - kabaca - %90'ını çöpe atmak demektir ve bu durumda bir pistonun maliyeti 10 kat artar.

Eskiden; piston, silindir ve segmanlar söz konusu olduğunda, bu toleranslar genellikle "binde" mertebeşindeydi. Şimdilerde "onbin" mertebesine kadar azaldı.

Peki, rodaj söz konusu olduğunda, ne tür bir toleranstan söz ediyoruz?
Öncelikle 2-boyutlu düzlem ölçülerinden yani uzunluk, çap, genişlik, açıklık vb. gibi boyutlardan söz ediyoruz. Bir silindir honlanırken yüksekliğinin her noktasında eşit çap ölçüsüne sahip olduğu varsayılır ama üretimden çıkarken maalesef her yükseklik noktasında çap eşit değildir. Yine silindirin çapı silindiri oluşturan dairen her noktasından ölçüldüğünde aynı değildir, yani kusursuz bir dairemiz de yoktur elimizde!..

Keza segmanlar da öyle, tasarlanan ölçülerine kusursuzlukla uymazlar.
İşte bu kusurların oranına biz tolerans diyoruz.

Teknolojiyle birlikte toleranslar sürekli küçülüyor ama maalesef birbirine karşı işleyen iki parçanın birbiri için yaratacağı kadar küçük mertebelere ulaşamadı henüz.

Bu nedenle hala otomobillerin çoğunda, daha az sürmekle birlikte, rodaj gereklidir.

Maliyetin önemli bir unsur olduğu ve bu nedenle üretim toleransları daha yüksek parçaların kullanıldığı A, B ve (büyük ölçüde) C segmentinde otomobiller hala rodaja ihtiyaç duymaktadırlar.

D segmentinde ise bazı modellerde rodaj gerekmiyorken, diğer bazılarında gerekebilir.

E ve F segmentinde hiç bir modelde gerekmediğini düşünüyorum çünkü bu segmentlerde motorlar ön-rodajlama (maliyetli bir işlem) yapıldıktan sonra motora takıldığı için rodaja gerek duymamaktadırlar.

Ancak, motor uzmanları arasında bir görüş, firmaların "rodaj gerektirmez" iddialarının fazla ciddiye alınmaması gerektiğini söyler. Bu görüşe göre, rodajın önemi azalmıştır ama hangi segmentte olursa olsun rodaj kurallarına uymamakla karşılaşılacak kayıplar vardır.

Nihayetinde rodaj motorunuza ekstra güç kazandırmaz. Motorunuz 100 beygir endike güxe sahipse, mükemmel rodaj sonrası 110 beygire çıkmaz. Kötü bir rodaj ise 5-10 beygir kaybettirebilir.

Günümüzde çoğu otomobilin manuelinde rodaj gerektirip gerektirmediği yazılıdır.

Bazı inanışların aksine, rodaj sadece piston ve segmanlar için gereklidir. Otomobilinizin diğer parçalarının rodaja ihtiyacı yoktur. Öyle olsa her türlü ekipmanın, mesela yeni aldığınız bir çamaşır makinesinin bile rodaja ihtiyacı olurdu!..

Kötü rodaj kompresyon kaçağına ve dolayısyla güç kaybına sebep olur. Kompresyon kaçağı olmaması için segmanların silindir cidarlarına (normal çalışma sıcaklığındayken) sıfır aralıkla oturması gerekir. Rodaj süreci. imalattan birbirine tam uydurulmadan çıkmış silindir ve pistonların yavaş yavaş birbirine uydurulması sürecidir. Bu süreci ne kadar kitabına uygun atlatırsanız, o kadar güçlü kompresyonunuz olur.

Eski motorlarda rodaj 4000-6000 km kadar sürüyordu. Üretim tolaranslarının giderek küçülmesi sayesinde günümüzde dizeller için 1500 km, benzinliler için 800-1000 km'ye kadar düştü. Trend bu hızla devam ederse, önümüzdeki yıllarda 250-500 km civarına düşebileceğini söyleyebiliriz.

Peki ideal rodaj nasıl yapılmalıdır? Uzmanların önerisi şöyle:

Rodaj için önerilen kilometreyi üçe veya dörde bölün. Örneğin 1000 km'yi 250-350 km'lik 3-4 dilime bölün. İlk 250-350 km'de maksimum motor devrinin %35'ini aşmamaya özen gösterin. İkinci 250-350 km'de maksimum devrin %50'sini, son dilimde %75'ini aşmamaya özen gösterin. 1000 km dolunca, motoru istediğiniz kadar bağırtabilirsiniz.

Bu önerilere ilvaten rodaj periyodunda şunlara özellikle dikkat edilmesi gerekiyor:

1. Uzun süre rölantide çalıştırmayın.
2. otoyolda uzun süre aynı devirde gitmeyin.
3. Kısa periyodlar için bile olsa asla motoru aşırı yüklemeyin.
4. Çok uzun ve dik okuşalar tırmanmaktan hele yüklüyseniz kaçının.
5. Verilen limitler dahilinde motoru sürekli değişen yüklere maruz bırakın.
Yani motor devri sabit kalmasın.
6. Sert ve aşırı motor frenlerinden kaçının. Ama ılımlı motor freni veya kompresyon yavaşlaması ideal rodajın da anahtarıdır.

İdeal rodaj için bir uzman şunu öneriyor:

Geceleyin tenha bir alanda aracınızı birinci ve ikinci viteste hızlandırıp, motor freniyle yavaşlayın. Geri vitese alıp hızlanın, hatta takometrede ibre kırmızı çizgiyi görene kadar hızalanın. Kırmızı çizgiyi görür görmez, motor kompresyonuyla, fren kullanmadan yavaşlayın. Bu hareketi ileri-geri bıkana veya yorulana kadar defalarca tekrarlayın. İdeal rodaj budur.

Yukarıdaki önerilere uyarsanız, rodaj sürecini başarıyla atlatırsınız. Elbette harfiyen uymanız gerekmez ama çoğuna uyduğunuzda, amaç hasıl olmuş demektir.

Neden rodaj esnasında motoru rölantide, tam yük altında veya yüksüz durumda uzun süre çalıştırmamak gerektiğinin elbette teknik açıklaması var ama hayli uzun. Kısaca şöyle özetleyebiliri:

1. Yüksek devir ve maksimum yük altında özellikle krom kaplama kompresyon segmanları akkor haline gelir. Silindir duvarına bir film tabakası halinde kaplı bulunan yağ bu akkor halindeki segmanla temas ettiğinde camlaşarak katılaşır ve silindir yüzüyinde bir tür sır oluşur (oil glazing) Bu sır düzenli bir dağılım göstermez. Sıcaklığın daha yüksek olduğu yanma odasına yakın yüzeylerde daha fazladır. Kompresyon segmanı bu camlaşmış tabaka üzerinden kayarak gider gelir. Segmanla silindir cidarı arasındaki boşluklar kapanmak şöyle dursun, yeterli sürtünme sağlanamadığından daha da açılır. Aşırı durumlarda motoru sökmek bile gerekebilir.

2. Sadece rölantide veya yüksüz çalıştırırsanız, bu defa da tersi olur. Normalde kompresyon ve yağ segmanı ile silindir duvarı arasında, segmanlar normal çalışma sıcaklığına ulaştığında oluşan genleşme ile kapanan bir boşluk bırakılır. Bu boşluğun tamamen kapanması için segmanların yeteri kadar ısınması ama akkor haline gelmemesi lazımdır. yeterince ısınmayan segmanlar beklendiği kadar genleşemediği için silindir duvarında oluşan yağ filmi tabakasını aşağı, kartere süpürmek yerine hydro-planning (lastiklerdeki aqua-planningin benzeri) etkisiyle bu film tabakası üzerinden geçer gider. Bu da yanma odasında yanmaya hazır bir yağ tabakası bırakır. Bu yağ tabakası yanarak (okside olarak) birikir ve zamanla silindir duvarını kaplar ve segmanla silindir duvarı arasında düzensiz bir yüzey oluşmasına, dolayısıyla kompresyon kaçağına, yağ yanmasına, sebeb olur.

İşin teknik özeti budur. Toleranslar düştükçe bunların etkileri azalmaktadır ama hala sıfır toleransa ulaşaılamadı. O yüzden rodaja ihtiyaç var. Bu rodaj, pahalı arabalarda, fabrikada yapılır, ucuz arabalarda kullanıcısı yapar.

Son söz: Aracınızın rodaj gerektirip gerektirmediği kullanma kılavuzunda yazar, sağa sola sormaya gerek yoktur. Manuele uyunuz, piman olmazsınız."

Yazar:  toşu [ 21 Oca 2012 18:38 ]
Mesaj Başlığı:  Re: Rodaj sonrası Motor Açma !?

Paylaşım için teşekkürler 30 dk sürdü okumam.
Kısaca çıkardığım sonuç:
Kompresyon adını verdikleri motor freni önemli ve ilk 1000km bitiminde kesinlikle yağ değişimi şart.

1. sayfa (Toplam 1 sayfa) Tüm zamanlar UTC + 3 saat
Powered by phpBB® Forum Software © phpBB Group
https://www.phpbb.com/