Başlık saçma oldu biliyorum. Sınıflar çok farklı ama en uzun kullandığım araç Colt ile kıyaslamayacaksam, inceleme yazmanın ne anlamı kaldı.
Perşembe günü aldığım Picasso ile 500km civarı yol yaptım. Sarıyer civarında kullandım. Sakarya'ya gittim, geldim. Bahçelievler'e babama gittim geldim. Bu güzergah tabiri caizse avuç içi gibi bildiğim güzergah
Colt ile bu güzergah da çoğu noktaya hız göstergesini nokta ayar yaparak virajlara girerdim. O yüzden genel bir kıyaslama yapacağım. Boyutlar:
Gerek ön bölüm olsun, gerek arka bölüm olsun, gerek ise bagaj olsun. Colt'tan daha ferah bir araba bir elin parmağını geçmez. Picasso'da öyle birşey. Citröen almamak için VW Jetta, Civic, Corolla, Avensis, eski model Passat.. gücümün yetebileceği birçok arabayı gittim inceledim. Üstüne 25bin vereceğim araç olarak bakınca hiçbiri cezbetmedi..
Picasso ön güneşlikleri açıldığında ve A sütunun ince ve pencerelerinin akıllıca dizilimi sayesinde.. adeta akvaryum içinden araba kullanıyor gibi hissediyorsunuz. Colt'un o sütunun aslında ne kadar görüşü kısıtladığını anlıyorsunuz.
Arabanın arkası özellikle de cam tavan orta sıra koltuklarda yolculuk yapanlar için can simidi.. Öyle ferah ki.. Diz mesafesi, koltukların açısı ve kumaşların kalitesi çok iyi. Örneğin ben Colt'u hiç sırt desteksiz kullanamadım. Bel ağrısı olurdu ve illaki terlerdim. Picasso da ise koltuklar tamamen sarmasına rağmen hiç terleme olmadı.
Aracı park etmesi, dar AVM otoparklarında çin işkencesi gibi.. Henüz tam önü-arkasını anladım diyemem. Ancak aynalar ve ön yan camlar işi kolaylaştırıyor. Satın almadan önce Colt'u yan yana çok getirmiştim. Arada uçurum bir fark görmemiştim. Sanırım hacim olarak Colt'un %30 büyütülmüşü gibi birşey.. Dönüş yarı çapı fena değil. Colt sanırım 10.5mtre idi bu da 11.5 falandır heralde..
Şehir içi - Şehir dışı kullanım farkları:
İzolasyon:
Aracın izolasyonu çok övülüyordu. Camlar bile lamine yani düşünün. Ancak buna rağmen aracı çalıştırır çalıştırmaz bir dizel sesi sizi karşılıyor. Alttan alta arada bir aracın dizel olduğunu da size hatırlatıyor. Colt şehir içi motor sesi pek rahatsız etmezdi. Şehir dışı ise beni iyice bıktırmıştı artık (Colt 1.5'ler yeni kasa 1.3'lerden biraz daha gürültülü). Picasso'da şehir dışı kuru havada araç içi yüksek hızlarda bile gayet iyi. 120'de neyse-140'da o. ama yağmurlu havada araç içinde baya bir ses oluyor. Aracı sıfır 70bin TL verip alsam. Kabul edemezdim.
Süspansiyon:
0403 diyorum.. Otobüslerin ilk 2 koltuğunda gittiyseniz o frenlemelerde aracın salınımlarını hissedersiniz ya. Aynen öyle yaylanmalar var araçta. Kiminin hoşuna gitmiyor. Ben sevdim. Çoğu zaman bozuk yok iyi izole ediliyor. Şöyle söyliyim. Ön soğutma gözüne çay içince plastik bardağı oraya koymuştum. 180km'dir orda. Ani frenler, çukurlar. Kalkışlar oldu. Bardak devrilmemiş öyle duruyor. Yaylana yaylana gidiyorsunuz. Dur-kalk trafikte bu yüzden eşimi araç tuttu. Ne yapıcaz bakalım.
Yol tutuş:
Henüz kesin konuşamam. Ama tespitlerim şöyle;
a) Yüksek hızlarda direksiyon tepkileri çok güzel. Kontrol heran sizde hissediyorsunuz.
b) Virajlarda Colt gibi kesinlikle yatmıyor. Sol dizimi kapıya dayayarak döndüğüm yerlerden daha hızlı virajlar aldım. Hiç sıkıntı olmadı.
c) Bu arabanın düşmanı "ani manevra" örneğin 120'de colt gibi makas falan atamam.. Bugün 65km hızda ani sol- sağ kontra yaptım. Baya bir yaylanıyor sola-sağa.. Yumuşak süspansiyonun götürüsü de bu
d) Yan rüzgardan etkilenmedim. Gerek lastikler (215/55/16) gerekse aracın boş ağırlığı (1600kg civarı) rüzgar konusunda aracın ayağını yere bastırıyor sanırım.
e) Sağanak yağışta biraz yol tutuşta zayıflık hissettim. Gerçi sonra lastiklerin havası önlerde (22psi - 39 psi) dengesizmiş. İlerleyen günlerde bilgi veririm.
Performans:
Colt 109bg Picasso 110bg. Dizelin torku neredeyse 2 kat ama ağırlık ve şanzıman farklı. Düşüncelerim şöyle:
İlk kalkış kağıt üzerinde olduğu gibi Colt her türlü alır. 0-100 yada roll hiç farketmez Colt alır..
Amaaa.. yokuş yukarı işler değişir. Derlerdi de inanmazdım. Gerçekten yokuş falan hikaye bu araçlara. Colt ile dilovasını 6. vitesle çıktığım çok olurdu. Ama o 4000 devir civarının sesi nedeniyle arabanın zorlandığı gibi bir his oluşurdu..
Dizelde hiç öyle değil. Araç vites küçültmüyor tam tersine vites bile büyütmekten çekinmiyor. Colt ile 2. vitesle asla çıkamadığım bir yokuş var Sarıyer'de. KEskin bir dönüş sonrası 0'dan çıkıyorsunuz. 2 yıl boyunca bir kere bile 2. vitesle çıkmadım- çıkamadım. (Umrumda da değildi). Ama Picassoyu eve getirirken virajı döndüm. Heh dedim çık da görelim. Baktım 1. vitesle başladı yokuşun daha başında iken gördünmü çıkamazsın derken taaak attı 2'ye ve tık demekden devam etti (Maşallah)
bir de Cruise Control ile hızı bir bir arttırdığımda araçta bir moment oluşuyor.. Herkes hissediyor. Sakni araç altından kayıp gider gibi oluyor. Yani 50 ile giderken kick-down yapsam 100E çıksam tamam da.. örneğin 90'a sabitlemişim. Set + dan bir bir artırınca düğmeye her basışımda müthiş bir G kuvveti hissediyorum. üst üste basınca zaten ürkütüyor.
Yakıt:
Sakarya - İstanbul hattını 110-140km hızlarla.. 1 saatte kavacık traiği dahil 4.8 ortalama ile geldim. (Euro Dizel 4.22-4.30 arası)
Ertesi gün bahçelievlere gittim geldim ortalama 5.1 oldu.
Bugün işe gittim 5.2 oldu.
Geri dönerken sıfırladım, eve geldim (10km) 6lt ortalama gösterdi. Aynı güzergahta Colt ile bu havada 7lt ortalama görürdüm. O da 8.5lt LPG yapardı.
6lt x 4.30= 25,8 Kuruş
8.5lt x 2.70= 23 kuruş
Şehir dışı Picasso daha az yakıyor, şehir içi ise fark daha az. Önümüzdeki günlerde daha detaylı bilgi vereceğim. Evdeki hesap çarşıya uyarsa yakıt yönünden hiç de üzülmeyeceğim gibi
Şimdilik bu kadar.. Resim çekmedim hiç.. Çekince eklerim.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
(
Bir de bunu açıklamasını sizden bekliyorum 
Ya marketten bişi mi alınacak, atla git-gel. Şip şak. Bu araçla kısa mesafe gitmek gelmiyor içimden.