Zaman: 30 Eki 2025 08:42

Tüm zamanlar UTC + 3 saat





Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 68 mesaj ]  Sayfaya git Önceki  1, 2, 3, 4  Sonraki
Yazar Mesaj
MesajGönderilme zamanı: 06 Ara 2015 22:51 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 10 Kas 2015 19:42
Mesajlar: 68
İsim: fatih
Araç: megane 2
Meslek: ögretmen
Yaş: 38
onderalb yazdı:
mavifatih yazdı:
sıfır instenseye sanırım 1 ay önce 72 bin fiyat almıştım

plaka deger düşüsü % 10 65 bin tl eder
2014 % 5 düşüş 3500 düşer 61.500
2013 % 5 düşüş 3500 58.000
2012 % 5 düşüş 3500 düşüş 54500
2011 % 5 düşüş 51000 tl

sanırım fiyatlar böyle hesaplanıyor, ama 2011 den sonra rutuşlar filan geldi bu rakamlarda değişiklik olabilir. Bu hesap birde piyasada tutan araçlar için geçerli. ( vw, Audi gibi )

Fatih bey her yıl için %5'i ana paradan hesaplayıp düşerseniz 17 yaşındaki arabaların piyasada bedava olması gerekir değil mi?

C6833 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi



sanırım bu hesaplamada taban fiyata doğru % 5 den % 2 lere doğru düşme oluyor şuan reno 19 1997 model 9 bin tl civarı

2006 meganlar 25 bin tl
2005 22.5
2004 20 bin tl
2003 17.5 bin tl
2002 15 bin tl
2001 12.5 bin tl
2000 10 bin tl
1999 9 bin tl
1998 8 bin tl
1997 7 bin tl

altlara doğru % 5 de oynama oluyor, Bence eski model arabaların fiyatlarının yüksek olması üst model arabaların fiyatlarını aşağı çekmeyi engelliyor, 20 yaşındaki arabalar piyasadan kalksa şuan 2005 yaris 25 bin tl 18 bin tl ye alınır.

Yurt dışında araba yenilendikçe vergisi düşüyor diye biliyorum, bizde ise sıfıra doğru gittikçe vergi artıyor.


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 06 Ara 2015 22:52 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 16 May 2014 11:07
Mesajlar: 753
Şehir: Ankara
İsim: akif
Araç: ASX INVITE 2013
Meslek: TEKNİK ÖĞRETMEN
Kan grubu: 0rh+
Yaş: 42
Yani işin şakası bir yana bazı arabalar asx in 10 da 1 'etmez ama ikinci el de fiyatları almış başını gitmiş

Bu arada ikinci el fiyatları temiz bir araç için şu şekilde oluyor
Simdi 2011 model bir araç ilk bayi fiyatı 47 bin ise o araç 2012 de 47 bin civarında 2013 yılında 47 bin civarında 2014 yılında 47 bin civarında 2015 yılında 47 bin civarında oluyor artık 2016 yılında da herhalde 47 bin civarında olur :D

_________________
2 Nasihat
Kulun gözüne girmek için, Rabbın gözünden düşecek işler yapma.
Başkalarının mertebesini düşürmeye çalışmak, kendi mertebeni yükseltmez.


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 06 Ara 2015 22:56 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 10 Kas 2015 19:42
Mesajlar: 68
İsim: fatih
Araç: megane 2
Meslek: ögretmen
Yaş: 38
atabey052 yazdı:
Aslında genel anlamda Türk otomobil piyasasında değişeni olan, boyalı araçlara hep ön yargı var. Eğer orjinal parça takıldıysa ya da adam akıllı bir boya atıldıysa böyle arabalar neden alınmasın ki?
Belgesel kanallarındaki otomobil programlarında adamlar arabayı yeniden yapıyor adeta. Çatır çatır da satıyorlar.



Burda sorun direklerin sağlam olup olmadığı gerçi ciddi bir kazada direkler işe yarar mı bilmem, birde 120 den sonra araç titreme yapıyor mu o önemli kazalı araç deyince hava yastıklarının durumu önemli sadece


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 06 Ara 2015 23:00 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 10 Kas 2015 19:42
Mesajlar: 68
İsim: fatih
Araç: megane 2
Meslek: ögretmen
Yaş: 38
akif06eren yazdı:
Yani işin şakası bir yana bazı arabalar asx in 10 da 1 'etmez ama ikinci el de fiyatları almış başını gitmiş

Bu arada ikinci el fiyatları temiz bir araç için şu şekilde oluyor
Simdi 2011 model bir araç ilk bayi fiyatı 47 bin ise o araç 2012 de 47 bin civarında 2013 yılında 47 bin civarında 2014 yılında 47 bin civarında 2015 yılında 47 bin civarında oluyor artık 2016 yılında da herhalde 47 bin civarında olur :D


Doğru 1996 model reno 19 u 6 bin tl ye sattım 2006 da 10 sene geçmiş şimdide 6-7 bin tl de


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 06 Ara 2015 23:25 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 07 Eki 2011 12:54
Mesajlar: 93
Şehir: Ankara
İsim: Ersin
Araç: Mitsubishi ASX
Meslek: Mühendis
Kan grubu: ARh+
Yaş: 44
atabey052 yazdı:
Aslında genel anlamda Türk otomobil piyasasında değişeni olan, boyalı araçlara hep ön yargı var. Eğer orjinal parça takıldıysa ya da adam akıllı bir boya atıldıysa böyle arabalar neden alınmasın ki?
Belgesel kanallarındaki otomobil programlarında adamlar arabayı yeniden yapıyor adeta. Çatır çatır da satıyorlar.


Kesinlikle haklısınız, insanlar sıfır parça taktırmak yerine niye kaporta boya işine girerler anlamış değilim.

Bizim hanım evin kapalı garajından çıkarken direksiyonu erken kırıp arka kapıyı sürterek çıkmıştı. Aldım aracı servise götürdüm, şansıma kasko şirketinin eksperi de ordaymış. Adam az bir kaporta işi ve boyayla yeni gibi olur dedi. Ben de "yeni gibi olmasını değil yenisini istiyorum" deyince adam itiraz etmeye başladı. Yok efendim tramerde değişen parça diye görünürmüş, yok satarken sıkıntı olurmuş falanda filan. Ben de "çok ta umurumda, boyalı ile orijinal arasındaki farkı anlayamayacak adama satmam arabayı, hem siz garantisi devam eden evinizdeki buzdolabı yada çamaşır makinesinin motoru yansa servisin motoru açıp sargılarını değiştirip aynı motoru takmasını mı istersiniz yoksa sıfır motor takmasını mı istersiniz " diye sorunca kapıyı değişimine onay vermek zorunda kaldı. Neticede kaskoya o kadar para veriyoruz değil mi, o da bizim garantimiz sayılır.

Şimdi 2011 model arabam ve 2013 model bir kapım var. :D


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 06 Ara 2015 23:32 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 05 Ağu 2012 16:56
Mesajlar: 104
Şehir: DİYARBAKIR
İsim: önder
Araç: Mitsubishi ASX İNTENSE 1.6 M/T
Meslek: Araştırma Görevlisi
Kan grubu: ARh+
Yaş: 26
Şu boyalı tamirli değişenli muhabbetini ben de sevmem. Asx almadan önce baba yadigarı bir kartal vardı 90 model. İşe girince tamir ettirdim diyarbakıra getirdim ama kız gibi araba olmuştu. Herkes bayıldı. Ama ilk sordukları boyalı mı. Yahu o zaman 20 yaşında araba dedim he boyalı boyamasam da çürük mü gezsem anlamadım ki. bir de bu arabalar sanki ağaçta uetişiyo bütün olarak. Zaten parça parça birleştiriliyo. Orjinal ve usta ellerde olduktan sonra parça değişiminin ne önemi olabilir ki

C6833 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

_________________
Herkes araba kullanır, bazıları haz duyar...


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 06 Ara 2015 23:34 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 27 Kas 2015 13:09
Mesajlar: 139
Şehir: Ordu
İsim: Onur
Araç: Toyota Corolla
Meslek: Öğretmen
Yaş: 33
€®$İN yazdı:
atabey052 yazdı:
Aslında genel anlamda Türk otomobil piyasasında değişeni olan, boyalı araçlara hep ön yargı var. Eğer orjinal parça takıldıysa ya da adam akıllı bir boya atıldıysa böyle arabalar neden alınmasın ki?
Belgesel kanallarındaki otomobil programlarında adamlar arabayı yeniden yapıyor adeta. Çatır çatır da satıyorlar.


Kesinlikle haklısınız, insanlar sıfır parça taktırmak yerine niye kaporta boya işine girerler anlamış değilim.

Bizim hanım evin kapalı garajından çıkarken direksiyonu erken kırıp arka kapıyı sürterek çıkmıştı. Aldım aracı servise götürdüm, şansıma kasko şirketinin eksperi de ordaymış. Adam az bir kaporta işi ve boyayla yeni gibi olur dedi. Ben de "yeni gibi olmasını değil yenisini istiyorum" deyince adam itiraz etmeye başladı. Yok efendim tramerde değişen parça diye görünürmüş, yok satarken sıkıntı olurmuş falanda filan. Ben de "çok ta umurumda, boyalı ile orijinal arasındaki farkı anlayamayacak adama satmam arabayı, hem siz garantisi devam eden evinizdeki buzdolabı yada çamaşır makinesinin motoru yansa servisin motoru açıp sargılarını değiştirip aynı motoru takmasını mı istersiniz yoksa sıfır motor takmasını mı istersiniz " diye sorunca kapıyı değişimine onay vermek zorunda kaldı. Neticede kaskoya o kadar para veriyoruz değil mi, o da bizim garantimiz sayılır.

Şimdi 2011 model arabam ve 2013 model bir kapım var. :D


Mükemmel bir kapak olmuş. :) 7 yıldır kesintisiz kaskolu arabalara biniyorum, çok şükür kaza bela görmedik. Eğer ilerde parça değişimi durumu falan olursa hiç düşünmeden parça değiştiririm. O kadar yıldır kaskoya para veriyoruz, bir işe yarasın.

_________________
"Ne mutlu Türküm diyene!"


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 06 Ara 2015 23:43 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 12 May 2014 16:39
Mesajlar: 1266
Şehir: Tekirdağ
İsim: caner
Araç: 2011 Lancer invite sr
Meslek: zabıt katibi
Kan grubu: 0Rh+
Yaş: 30
Parça değişiminde insanları tedirgin eden "acaba ne kadar kötü bir kaza geçirdide parça değiştirmek zorunda kaldı" sorusudur. Yoksa bence de boyalı parçadansa orjinal serviste takılmış parça tercihim olur ama o kazanın fotoğrafını da görmek isterim. İnternetteki fiyatlar tamamen hayal ürünü, istisna olarak piyasa değerinde yazılanlar da var ama onlardan da kimi o paradan fazlasını hak ettiği halde satılmıyor (nasip), kimisi de ilana koyulduğu anda satılıyor, geriye de şişirilmiş fiyatlı arabalar kalıyor. Ciddi bir alıcı sıkı pazarlık ile istediği fiyata yada piyasa değerine indirebilir tabi satacak kişinin satmaya niyeti varsa. Benim arka tamponda bozuk para büyüklüğünde, ön tamponda da 15 cm uzunluğunda çatlak olmuştu, istesem o şekilde gezer boyasız derdim ama saçmalık, ön ve arka tamponu komple boyattım çiçek gibi oldu, kaskom olsa değiştirirdim bile ne olacak tampondan, resimleri de çektim sıkıntı yok.

_________________
Emeksiz Zengin Olanın, Kitapsız Bilgin Olanın, Sermayesi Din Olanın, Rehberi Şeytan Olmuştur.
Beyaz Meleğim viewtopic.php?f=33&t=9717


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 07 Ara 2015 00:42 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 16 May 2014 11:07
Mesajlar: 753
Şehir: Ankara
İsim: akif
Araç: ASX INVITE 2013
Meslek: TEKNİK ÖĞRETMEN
Kan grubu: 0rh+
Yaş: 42
Bu tamir konusunda caner beyin dediği gibi sorun aslında kazanın büyüklüğü ama bu durum eski alışkanlıklar ve eski anlayışlardan kaynaklı
Eskiden hatırlayın bir araba bir ev aynı fiyatta idi
Yani arabalar çok pahalı idi ve haliyle parçası da çok pahaliydi ve yine kasko da çok pahalı idi ve bu durumda bir kaza durumunda mümkün oldukça parça değiştirilemez tamir edilir di .
parça değişiklik yapılması na neden olan bir kaza olduysa o kaza aracın temel ayarlarını bozacak bir kaza olur ve o kazadan sonra o aracın dikişi bir daha tutmazdı .
Bu nedenle parça değişmiş bir araçtan mümkün olduğunca uzak durulurdu ki şimdide uzak durulmasının en büyük nedeni işte bu ata yadigarı düşünce ve haliyle yine parça değişikliğine neden ihtiyaç duyulduğunun bilinmeyenleri.
( bu arada birde tamircilerin isguzarligi var .Çünkü değişen parçadan daha az işçilik alınır az kazanılır .
Oysa tamir işi daha çok emek ve daha çok kazanç demektir. Bu nedenle tamircilerin sözünü bilirkişi sözü der çok dinleriz. Eh bu durumda tamirci ne diyor.aman değiştirme tamir ettir yoksa araba elinde kalır cok değer kaybeder :evil: )( servislerde de durum parçadan daha çok kazandıkları için işi de elin oğluna yaptırdiklarindan dolayı işçilik maliyetleri ni en aza indirmek için tamir yerine parça değişimi olur)
Artık parça ucuz ve bol kasko ucuz ve yaygın
Egerki parça değişikliğine sebep olan hasar ufak ve basit ise ve bunun da kanıtı belgesi varsa tamir edilen değil değişeni daha makbul .
Birde ikinci elde bir arabayı gercek durumunu bilerek ederinden aldiysaniz ederinde de satarsınız
Yalnız temiz araç daha hızlı satılır ve daha iyi pirim yapar.
İşte bütün mesele bu :D

_________________
2 Nasihat
Kulun gözüne girmek için, Rabbın gözünden düşecek işler yapma.
Başkalarının mertebesini düşürmeye çalışmak, kendi mertebeni yükseltmez.


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 08 Ara 2015 22:00 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 26 Kas 2015 23:05
Mesajlar: 47
Şehir: Burdur
İsim: Taner TOSUN
Araç: Mitsubishi ASX
Meslek: öğretmen
Kan grubu: arh+
Yaş: 32
Önceki aracımı satmadan önce ASX almaya karar verip kolları sıvadım. Uzun bir araştırmadan sonra bulduğum aracın sahibiyle anlaştık. İlk önce sadece dış görünüşü beni etkilemişti. Hatta iç tasarımının çok kötü ve kalitesiz olduğu adeta teneke yığını gibi olduğu fikrindeydim ki bu ASX almamı engelleyecek kadar fazlaydı. Temiz bir ASX bulup aldım. Aldıktan sonra kısa süreli pişmanlık yaşamadım değil. Önceki aracım Vw Golf6 TDI'dı. Vw rahatlığını ve konforunu aradım. ASX'im İNTENSE 2011 kasa. Ses yalıtım problemi hariç memnunum. Hatta LPG taktırmayı düşünmüyorum. Lpg sistemine ayıracağım parayı ses yalıtımına harcayacağım. Benzinde oldukça cimri bir araç. Asx e alıştıkça sevmeye başladım. Eski aracımdan daha dolu bir araç. Sadece ön yargılardan sıyrılmak lazımmış.

_________________
MİTSUBİSHİ


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 09 Ara 2015 01:52 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 10 Kas 2015 19:42
Mesajlar: 68
İsim: fatih
Araç: megane 2
Meslek: ögretmen
Yaş: 38
ByTT04 yazdı:
Önceki aracımı satmadan önce ASX almaya karar verip kolları sıvadım. Uzun bir araştırmadan sonra bulduğum aracın sahibiyle anlaştık. İlk önce sadece dış görünüşü beni etkilemişti. Hatta iç tasarımının çok kötü ve kalitesiz olduğu adeta teneke yığını gibi olduğu fikrindeydim ki bu ASX almamı engelleyecek kadar fazlaydı. Temiz bir ASX bulup aldım. Aldıktan sonra kısa süreli pişmanlık yaşamadım değil. Önceki aracım Vw Golf6 TDI'dı. Vw rahatlığını ve konforunu aradım. ASX'im İNTENSE 2011 kasa. Ses yalıtım problemi hariç memnunum. Hatta LPG taktırmayı düşünmüyorum. Lpg sistemine ayıracağım parayı ses yalıtımına harcayacağım. Benzinde oldukça cimri bir araç. Asx e alıştıkça sevmeye başladım. Eski aracımdan daha dolu bir araç. Sadece ön yargılardan sıyrılmak lazımmış.


Anladığım kadarıyla ASX den oldukça memnunsunuz, uzun yol rahatlığını ikisinde kıyaslayabilirmisiniz ?


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 09 Ara 2015 09:31 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 16 May 2014 11:07
Mesajlar: 753
Şehir: Ankara
İsim: akif
Araç: ASX INVITE 2013
Meslek: TEKNİK ÖĞRETMEN
Kan grubu: 0rh+
Yaş: 42
bende 2013 model makyajlı kasa var
sadece asx için değil uzun yolda yüksek araba daima rahattır.
Ses konusunda genelde 120 km/saat hızdan sonra rüzgar sesi ve motor sesini hissediyorum ama beni rahatsız etmiyor. motor sesi hele belli bir devirden sonra rahatsız edici olmuyor aksine sanki spor araba sürüyormuş zevkini veriyor. ayrıca uzun yolda hız sabit 110 km/saat gittiğim için ses olayını hiç hissetmiyorum.
Yalnız yol bozuk ise teker sesi belli bir hızdan (100 km/saat) sonra biraz rahatsız edebiliyor. Ancak eminim bu yol sesi eğer aracınız d sınıfı değilse hepsinde rahatsız edicidir.
ayrıca asx 'in içi çok ferah olduğu için uzun yolda ferah ferah gidiyorsunuz.
adrasan kumluca finike demre kaş elmalı burdur ankara istikametinde geze geze yaklaşık 20 saat yolculuğumda baya rahat geldik .

_________________
2 Nasihat
Kulun gözüne girmek için, Rabbın gözünden düşecek işler yapma.
Başkalarının mertebesini düşürmeye çalışmak, kendi mertebeni yükseltmez.


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 09 Ara 2015 09:56 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 08 Eyl 2015 11:49
Mesajlar: 31
İsim: Seçkin
Araç: 2014 ASX Invite
Meslek: Mühendis
8 Aralık 2014'te aldım ASX'imi. Tam bi yıl oldu :) Ekim ayında Silifke-İstanbul yaptım. Sİlifke'den Mut yolunu takip edip Konya üzerinden İstanbul'a geçtim. Mut yolunu bilenler bilir. Çok rampalı ve virajlı bir yoldur. Hiç sıkıntı yaşamadım o yolda. Çok rahat bir yolculuk geçirdik. Araba yol boyu her isteğime karşılık verdi. Daha önce 2006 Megane 2 HB vardı. O arabayla bu yol zulüm olurdu bize. Mersin - Adana arası bile yoruyordu.

Sonuç olarak Golf'ü bırakıp ASX alan da Megane'ı bırkıp ASX alan da memnun arkadaş. Ne araba yapmışlar yahu :)

Bence ASX'in tek rakibi yakında tekrar piyasaya çıkacak olan Honda HRV olur. Onu da çıkınca görmek lazım.


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 09 Ara 2015 10:09 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 27 Kas 2015 13:09
Mesajlar: 139
Şehir: Ordu
İsim: Onur
Araç: Toyota Corolla
Meslek: Öğretmen
Yaş: 33
Daha önce de belirtmiştim, ben Japon otomobillerine hastayım. Şu an 2011 corollam var. Konforlu, güvenlikli, ekonomik bir araç. Toyota motoru zaten tartışılmaz. Bir başka japon harikası Mitsubishi ASX almak istememin en büyük sebebi japon teknolojisine olan güvenim. Adamlar her işlerinde olduğu gibi otomobil işinde de disiplinli, sağlam ve başarılılar.
Şöyle bir hayalim var: Bu ülkeyi yönetme yetkisini alsam, tüm üst düzey makam araçlarını japonlardan alırdım. Hem ekonomiye katkı olurdu hem de şımarık avrupalılar yerine kültürel bağlarımızın olduğu japonlarla çalışmış olurduk. :)
Belki de japon arabalarını sevmemde japonlara duyduğum sempati ve birazda siyasi nedenler var. :)

Discovery cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

_________________
"Ne mutlu Türküm diyene!"


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 10 Ara 2015 19:48 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 26 Kas 2015 23:05
Mesajlar: 47
Şehir: Burdur
İsim: Taner TOSUN
Araç: Mitsubishi ASX
Meslek: öğretmen
Kan grubu: arh+
Yaş: 32
mavifatih yazdı:
ByTT04 yazdı:
Önceki aracımı satmadan önce ASX almaya karar verip kolları sıvadım. Uzun bir araştırmadan sonra bulduğum aracın sahibiyle anlaştık. İlk önce sadece dış görünüşü beni etkilemişti. Hatta iç tasarımının çok kötü ve kalitesiz olduğu adeta teneke yığını gibi olduğu fikrindeydim ki bu ASX almamı engelleyecek kadar fazlaydı. Temiz bir ASX bulup aldım. Aldıktan sonra kısa süreli pişmanlık yaşamadım değil. Önceki aracım Vw Golf6 TDI'dı. Vw rahatlığını ve konforunu aradım. ASX'im İNTENSE 2011 kasa. Ses yalıtım problemi hariç memnunum. Hatta LPG taktırmayı düşünmüyorum. Lpg sistemine ayıracağım parayı ses yalıtımına harcayacağım. Benzinde oldukça cimri bir araç. Asx e alıştıkça sevmeye başladım. Eski aracımdan daha dolu bir araç. Sadece ön yargılardan sıyrılmak lazımmış.


Anladığım kadarıyla ASX den oldukça memnunsunuz, uzun yol rahatlığını ikisinde kıyaslayabilirmisiniz ?


Uzun yolda ASXi denediğim kadarıyla rahat. Golf ün koltuklarının rahatlığına diyecek yoktu belki hız sabitleyici de takmış olsam ASX den rahat olabilirdi fakat yine de yüksek araç hakikaten rahatlığın ilk sebebi. Deri ısıtmalı koltuklar, hız sabitleyici vb motorun hızlı ısınması ( dizele kıyasla) ve motor bakım masraflarının uygun oluşu hatta yakıt tüketiminin benzinli sıradan otomobilden bile az yakması bütün bunlar ASX i alınası otomobil yapıyor. Oturduğum siteden bir komşum geçen hafta aracımı beğenmiş ve incelemek için müsaade istedi. Detaylı bakmadı belki ama ASX e vurulduğu belliydi ki iki gün önce gitmiş sıfırını çekmiş gelmiş. Yaşadığım küçük ilçede tek ASX benim derken bir bakmışım 3 oluvermişiz. Mitsubishi TEMSA'nın çok iyi bir reklam kampanyasına girmesi gerekiyor aslında. Aynı sınıftaki başka markaların sırf reklamla götürdüğü yerde ASX, sağlamlık ve verimlilikle bir de reklam yapsa piyasayı ele geçirir. Sanırım Japonların gösterişi sevmemesi olayı reklam yapılmamasını gerektiriyor :D. Kazasız güvenli sürüşler herkese....

_________________
MİTSUBİSHİ


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 10 Ara 2015 20:28 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 07 Eki 2011 12:54
Mesajlar: 93
Şehir: Ankara
İsim: Ersin
Araç: Mitsubishi ASX
Meslek: Mühendis
Kan grubu: ARh+
Yaş: 44
ASX gibi bir araç varken Temsa'nın nerdeyse hiç reklam vermemesine hiç anlam veremiyordum. Ta ki geçen ay bir Mazda bayisine gidene kadar. Bizim hanım resmen Mazda CX-3 hayranı. O yüzden fırsat bulup aracı incelemeye gittik. ( Mazda'da reklam konusunda aynı Temsa gibi çok zayıftır.)Konu satış ve reklam olayına gelince satış temsilcisi bayana "Mazda ve Temsa'nın reklam politikasına bir tür anlam veremediğimi" söyledim. Bayan bana bunun tamamen satılan araç sayısı ile alakalı olduğunu söyleyince ben de "iyi ya işte reklamı arttırın satışınız da artsın" dedim.

Sonra öğrendim ki; Mazda butik bir araç imalatçısıymış, yılda 1.300.000 adet üretme kapasitesine sahipmiş, bununda çok büyük kısmı ABD'de satılıyormuş, Türkiye'nin kotası ise toplam sadece 3.000 adetmiş. Bir adet bile fazla araç getirtemiyorlarmış. Dolayısıyla kendi kotalarını her türlü doldurdukları için fazla reklam vermeye gerek duymuyorlarmış (Kırmızı renk CX-3 için bize 2 ay sonrasına gün verdiler) Önümüzdeki yıl Meksika'da bir fabrika daha açılıyormuş böylece üretim kapasitesi 1.600.000 adete çıkacakmış. O zaman kotaları biraz daha artacakmış. Bunları duyunca aklıma Temsa geldi, eğer onlarda da böyle bir olay varsa belki reklam konusunda kendilerince haklı olabilirler (en azından bazı modellerde) diye düşündüm.

Bu arada CX-3'ü gerçekten çok beğendim. Dizel, otomatik ve 4x4. Tek olumsuz tarafı içi ASX'e göre dar.


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 10 Ara 2015 23:29 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 12 May 2014 16:39
Mesajlar: 1266
Şehir: Tekirdağ
İsim: caner
Araç: 2011 Lancer invite sr
Meslek: zabıt katibi
Kan grubu: 0Rh+
Yaş: 30
CX-3 ün tipi benimde hoşuma gitti hatta bugün sahibinden de baya inceledim, bagaj ufak içi dar geldi gözüme bayan arabası gibi duruyor... CX-5 n dizeli 2.2, benzinlisi 2.0, ASX daha tercih edilesi...

_________________
Emeksiz Zengin Olanın, Kitapsız Bilgin Olanın, Sermayesi Din Olanın, Rehberi Şeytan Olmuştur.
Beyaz Meleğim viewtopic.php?f=33&t=9717


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 11 Ara 2015 13:04 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 27 Kas 2015 13:09
Mesajlar: 139
Şehir: Ordu
İsim: Onur
Araç: Toyota Corolla
Meslek: Öğretmen
Yaş: 33
Bugün almayı düşündüğüm ASX'i denemeye gittim. Araca hayran kaldım. Elimdeki aracı satıp ASX'i bir an önce almak istiyorum. Çekişinin düşük olduğu, kabine çok ses aldığı gibi olumsuz yorumların da abartılı olduğunu gördüm. ASX beni resmen kendisine bağladı. Aklımda hiçbir şüphe kalmadı.

Discovery cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

_________________
"Ne mutlu Türküm diyene!"


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 11 Ara 2015 15:47 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 08 Eyl 2015 11:49
Mesajlar: 31
İsim: Seçkin
Araç: 2014 ASX Invite
Meslek: Mühendis
O zaman şimdiden hayırlı olsun ve hoş geldiniz diyoruz :)


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
MesajGönderilme zamanı: 16 Ara 2015 13:44 
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 27 Kas 2015 13:09
Mesajlar: 139
Şehir: Ordu
İsim: Onur
Araç: Toyota Corolla
Meslek: Öğretmen
Yaş: 33
Sevgili forumdaşlar, stres ve sinirden çıldırmak üzereyim.

Daha önce yazmıştım, ben de ASX almaya karar verdim. Benim aracım 2011 corolla. Babamdaki 2006 corollayı satıp benim arabayı babama vermeyi planladım. Onun parasıyla da ben ASX alacağım. Bir nevi kendi arabamı babama satmış oluyorum çünkü paranın üstünü babam tamamlayacak. :)
Almayı düşündüğüm araca gidip baktım. Ayrıca ne olur ne olmaz diye 2 ASX daha yedekte bekliyor. Gelin görün ki elimizdeki aracı bir türlü satamıyoruz. Başka zaman olsa insanlar sürekli soradı; "satılık mı? " "satarsan mutlaka haber ver" vs.
Aracı ilana koyalı 10 gün oldu. Şu an 820 kişi bakmış, 8 kişi favorilerine eklemiş ama tık yok.
Araç 2006 corolla, dizel, 139 binde. Eli yüzü düzgün temiz bir araba. Emsallerine 35-36 istiyorlar biz 35 bin TL istiyoruz. Aracı babam kullanıyor ve babamın araba konusundaki titizliğini yaşadığımız şehirde babamı tanıyan herkes bilir. Kime sorsan bu araba bu parayı eder diyor ama alan yok!

ASX'e bu kadar yaklaşmışken bir türlü ulaşamamak beni geriyor.

Discovery cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

_________________
"Ne mutlu Türküm diyene!"


Başa Dön
 Profil  
Alıntı ile cevapla  
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 68 mesaj ]  Sayfaya git Önceki  1, 2, 3, 4  Sonraki

Tüm zamanlar UTC + 3 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Aranacak:
Geçiş yap:  
cron
POWERED_BY Color scheme by ColorizeIt!

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye