Arkadaşlar bu başlık altında forumdaki sanırım tek 1.8 kullanıcısı olarak araç hakkındaki görüşlerimi ve de zaman zaman tüketim değerlerimi paylaşacağım.
Uzun süre (20.000 km) Lancer 1,5 AT kullanmış birisi olarak şunu öncelikle ve rahatlıkla söyleyebilirim ki bu araç 1,5 lancer’a göre bir çok bakımdan çok başka bir araç, tabi her bakımdan değil. 1.8 lancer aracımı genelde yakinen tanıdığım eski 1,5 lancer aracımla karşılaştırarak anlatmaya çalışacağım.
Sessizlik ve konfor:
Öncelikle araba 1,5 lancer’a göre gerçekten fark edilir düzeyde sessiz. Yol ve rüzgar sesi bakımından arada dağlar yok belki ama motor sesi açısından sıra dağlar var diyebilirim. Ama eski 1,5 lancer aracımda Ziebart ses izolasyonu olduğu hesaba katılırsa bu bakımdan da bir üstünlük söz konusu diyebilirim. Tahminim o ki araçtaki ses sisteminin hakkının verilmesi adına bu şekilde bir fazladan yalıtıma gidilmiş. Camların iyalıtıma etkisinin bu kadar büyük olduğunu bilmiyordum. Zira aracı sürerken camları kapadığınızda bir anda her türlü dış ses kayboluyor. Farklı bir cam uygulaması yapılmadığına göre aracın genel yalıtımı kendini camlar kapadığında gösteriyor. Eski aracımda camları kapadığımda o kadar da bir fark hissetmiyordum.
Koltukların zannımca sadece dış döşemeleri farklı. Daha kaliteli bir döşeme olduğu su götürmez. İç mekândaki carbon görünümlü kaplamalar kalite hissi uyandırıyor. Ve açık söyleyeyim eski sahibi bun parçaları çizmediğine göre gerçekten çizilmeye dayanıklı parçalar. Çift bölmeli ve fazladan 12 V soketli ön kol dayama hala sürüş pozisyonunda geride kalıyor. ASX’deki gibi kayabilse güzel olurdu. Çakmaklığın ve aux girişlerinin kapak arkasına gizlenmesi çok güzel. Ama ben 1.5’lerdeki çakmaklığın oradaki turuncu aydınlatmayı da çok beğeniyordum. Bu özellik bölmeler gizli olduğundan kaldırılmış.
Fabrika çıkışlı park sensörüne sahip olması çok fazla bir şey katmıyor. Mesafe ölçerlileri tercihe derdim açıkcası. Ama en azından orijinal ve araç ile uyumlu.
Far ve yağmur sensörü sorunsuz çalışıyor.
Cruise control da bence oldukça iyi çalışıyor. Eğer çok düşük hızda seyrediyorasanız ama hız yüksek bir hıza sabitlenmişse devreye aldığınızda araba öyle deli gibi gaza yüklenmiyor. Sakin sakin çıkyor. Ford fiesta’da denediğim cruise control sisteminde ise sabitlenmiş olan hıza hemen ulaşma isteği vardı. Benim görüşüm sakince o hıza ulaşmasının daha iyi olduğu yönünde. Sakin derken tabi öyle dakika filan da almıyor yanlış anlamayın.
Performans:
Doğal olarak 143 beygirin ve yüksek torkun performansa etkisi hissediliyor. Tamam belki düz vites lancer’dan biraz daha iyi hızlanma verilerine sahip ama aracın bu hızlanmayı yaparken deli gibi yırtınmadığına şahit oluyorsunuz. Burada yırtınmamaya en büyük etken cvt şanzımanın sağladığı kesintisiz devirlenme iken hızlanmanın beklenenin altında olmasına da tork konvertörünün ortaya çıkardığı kayıpları gösterebiliriz. Tamam manuel olsa uçardı, ve kabul 1.5 manuel vitesten çok iyi değerlere sahip değil ama siz o değerlere sahip olmak için doğru vites-devir avcılığı yaparken ben sadece gazı köklemekle kalıyorum.
Aracın torkunun etkisini de özellikle yokuşlarda hissediyorsunuz. İç mekan eski aracımdan tanıdık olduğundan bazen nerede olduğumu unutuyorum ve yokuşlarda filan gaza bastığımda bir yırtınma bekliyorum haliyle. Ama böyle olmuyor. Bağırıp çağırmadan usulca hızlanıyor.
Şanzıman:
Belki de en çok söz edilmesi gereken şey bu şanzıman meselesi. CVT şanzımanın artıdan çok eksisi olduğu genel kanısı var. Ama ben böyle düşünmüyorum. Bunu araca sahip olduğum için düşünmüyor değilim. Öyle düşünseydim zaten almazdım. Aracı aldıktan sonra sadece düşüncelerim pekişti diyebilirim.
CVT şanzımanın performanstan çok ekonomi odaklı olduğu düşüncesi vardır. Ama bu söylenirken performansa etkisi negatifmiş gibi lanse edilir. Tamam cvt şanzıman bir manuel vitesli araç performansına sahip değildir. Ama cvt şanzıman zaten tork konvertörlü bir otomatik şanzımandır. Ve otomatik şanzımanla karşılaştırılmalıdır.
Özelde lancer 1.5 ile karşılaştıralım:
0-100 hızlanması ve şehir içi tüketim (en büyük farkı şehir içinde verir) ve maks hız (fabrika verisi üzerinden)
Lancer 1.5: 11.6 sn/ 7.7 Lt/100 km, 189 km/ saat
Lancer 1.5 AT: 14.3 sn/ 8,9 Lt/100 km, 178 km/ saat
Lancer 1.8 Manuel (İngiltere sitesinden): 9.8 sn / 10.4 Lt/100 km , 204 km/ saat
Lancer 1.8 CVT: 11.3 sn/ 10.9 Lt/100 km, 192 km/ saat
1.5 versiyonu için:
Hızlanma arasındaki oran: 14.3/11.6=1,232 yani otomatik %23.2 daha yavaş.
Tüketim arasındaki oran: 8.9/7.7=1,155 yani otomatik %15.5 daha fazla yakıyor.
Maksimum hız arasındaki oran: 189/178= 1.061 yani manuel %6.1 daha fazla hız yapabiliyor
1.8 versiyonu için:
Hızlanma arasındaki oran: 11.3/9.8= 1.153 yani otomatik %15.3 daha yavaş.
Tüketim arasındaki oran: 10.9/10.4=1.048 yani otomatik %4.8 daha fazla yakıyor.
Maksimum hız arasındaki oran: 204/192= 1.062 yani manuel %6.2 daha fazla hız yapabiliyor
Başka araçların düz ve otomatiklerine bakalım çünkü lancer 1.5 te 4 ileri otomatik şanzıman var:
Honda Civic 1.6 manuel: 10.3 sn/ 9.2 Lt/100 km , 197 km/ saat
Honda Civic 1.6 otomatik: 12.5sn/ 10 Lt/100 km 192 km/ saat
Hızlanma arasındaki oran: 12.5/10.3=1.213 yani otomatik %21.3 daha yavaş.
Tüketim arasındaki oran: 10/9.2=1.086 yani otomatik %8.6 daha fazla yakıyor.
Maksimum hız arasındaki oran: 197/192= 1.026 yani manuel %2.6 daha fazla hız yapabiliyor
Honda Civic 1.8 manuel: 8.9 sn/ 8.8 Lt/100 km, 205 km/ saat
Honda Civic 1.8 otomatik: 11 sn/ 10 Lt/100 km , 197 km/ saat
Hızlanma arasındaki oran: 11/8.9=1.235 yani otomatik %23.5 daha yavaş.
Tüketim arasındaki oran: 10/8.8=1.136 yani otomatik %13.6daha fazla yakıyor.
Maksimum hız arasındaki oran: 205/197= 1.04 yani manuel %4 daha fazla hız yapabiliyor
(Burada lancer 1.8 CVT 1380 kg iken Civic 1.8 otomatik’in 1249 kg olduğunu unutmamak lazım)
Ford Focus 1.6 Manuel 100 Hp: 12 sn/ 8.7 Lt/100 km , 182 km/saat
Ford Focus 1.6 AT100 Hp: 13.7 sn/ 10.6 Lt/100 km , 174 km/saat
Hızlanma arasındaki oran: 13.7/12=1.141 yani otomatik %14.1 daha yavaş.
Tüketim arasındaki oran: 10.6/8.7=1.218 yani otomatik %21.8 daha fazla yakıyor.
Maksimum hız arasındaki oran: 182/174= 1.045 yani manuel %4.5 daha fazla hız yapabiliyor
Sonuç olarak CVT şanzımanın hızlanmaya ve tüketime etkisi klasik şanzımandan daha fazla. Yani CVT şanzıman klasik otomatik şanzımandan daha iyi. Bu başta da söylediğimiz gibi ekonomi yanı ağır bassa da (düzü ile 0.5 litre şehir içi tüketim farkını söylemek bile yeterli) performans yönünde de bu şekilde.
Maksimum hızla ilgili durum biraz düşündürücü. Ama lancer araçlar arasında oransal fark aynı olduğuna göre tork konvertörünün marka içinde etkisi aynı diyebiliriz. Ayrıca başta da dediğim gibi bu hızla fabrika verisi ve hepimiz bunların üzerinde hızlara ulaşabiliyoruz. Ben 178 lancer 1.5 AT ile 195 km hıza çıktım. Düz ile 210 yapanlar var. Honda veya Ford’un bu konuda Mitsubishi ile aynı şekilde ölçüm yapmıyor olabilir. O bakımdan (istatistiğe ekledim ama) değerlere deneyimlerime dayanarak güvenemiyorum.
CVT’yi anlatmaya devam edelim. Daha önce de söz ettim eski aracımın da verdiği alışkanlıkla bazen devri geldiğinde ayağımı arada gazdan çekip vites değişimini erkene almaya çalışıyorum. Tabi CVT şanzımanla bu mümkün değil. Ayağınızı gaza basıyorsunuz devir 3000’e geliyor mesela. Ve orada kalmaya devam ederken siz aracın hızlanmaya devam ettiğine şahit oluyorsunuz.
Alışma deyince direksiyon arkasındaki vites değiştirme kulakçıklarına da değineyim. Ona da alışmanız lazım. Aracı gerçekten iyi tanımak gerekiyor. Zira gaza basıp son devirdeyken vites arttırdığınızda bir silkeleme oluyor. Çünkü 6 ileri vites mantığı ile çalışan şanzıman modunda hangi vitese hangi devride atlamak gerektiğini bilmek gerekiyor.
Daha önce cvt şanzıman motor fireni yapmaz gibi bir şey okumuştum. Yanlışmış. Yapıyor. Ama tıpkı bizim AT modellerdeki gibi yokuş aşağı giderken motor freni yapması gerektiği zamanı her zaman kestiremiyor. Onun için kulakçıklardan yardım almak en mantıklısı.
Ses sistemi:
8+1 Rockford Fosgate ses sistemini anlatmaya bence gerek yok. Anlatılmaz yaşanır zira. Lancer aracımla 30’larda dinlediğim (üstüne gelince cızırtı oluyordu) müziği 21-22 de dinliyorum. Kulağınız dayanırsa 45’e çekin. Her vuruşta göğsünüzde bass hissini alacaksınız hem de ses kalitesinde hiçbir bozulma olmadan. Daha iyisi olur mu olur herhalde. Ali’nin (Kerimoğlu) dediği gibi sonradan yapılmış iyi bir sistem her türlü fabrikasyon sistemden daha iyidir.
Sürüş ve Yol tutuş:
18’’ jantlara takılmış (bu jantları seviyorum)yanaksız lastikler doğal olarak viraj performansınızı arttırıyor. Hele bir de ön amortisör kule gergisinin etkisini de ekleyince. ESP zorlamama rağmen devreye girmedi (1.5 de sokabilmiştim) lastik kalitesi farkı olsa gerek sadece bir kaç defa o da kasıtlı olarak dönüşlerde gaza yüklendiğim için çekiş kontrol devreye girdi. 1.5 araçta bu sık sık olurdu ama dediğim gibi sonuçta biz 1.5’lerdeki lastiklerden hep şikayet etmişizdir. O konuda karşılaştırmak istemiyorum.
Sürüş konforu ise yanaksız lastiğin bir götürüsünün de olacağını bize hatırlatıyor. Bozuk satıhlardan ve de kasislerden geçerken sarsılamamak için hız kesmeniz gerekiyor. Yoksa sadece sarsılma değil tak tuk sesler de duyabilir hatta jantınıza zarar verebilirsiniz.
Tüketim:
Tüketimi peyderpey açıklayacağım. Yukarıda da genel olarak aracın ekonomik olduğunu ispatlamış olduk zaten.
Buyurun size birkaç (aslında birçok) resim:




18’’ jantlar ve Yokohoma Lastikler

Askale’den Ramazan Bey’in hediyesi Ralliart Çıkartması






Crusie Control düğmeleri

Magnezyım vites değiştirme kulakçıkları




Kol dayama içerisinde 12V soketi

Aux girişinin olduğu kapaklı bölme

Küllük ve çakmağın olduğu kapaklı bölme


Tweeter

Gelelim tüketim değerlerine:
Şu ana kadar ki:
Yapılan yol: 995,4 km
Ödenen Para: 306,45 (yaktın fiyatı sürekli değişiyor o sebeple bu değeri kullanıyorum, bana kaça patladığını yani)
Ortalama Tüketim: 8,51 Lt/100 km (***)
Km başına tüketim: 30,8 Krş
Ortalama 1 depo ile menzil: 693,54 km (59 litre depo için)
(***):Yol bilgisayarı 8,7 lt/100 km gösteriyor, sanırım deponun doldurulma miktarı değişiklik gösteriyor. Öbür türlü benim ödediğim belli.
Bu yolun 211.1 km'si bu gece çoğunlukla cruise control açık biçimde (80-90 km/s arası) İstanbul-Kocaeli-İstanbul (anadolu otoyolundan) güzergahında yapıldı. Aha da bir kaç foto:

44444 km Hatırası

Yarım depo için yol bilgisayarının biçtiği menzil

Yolculuk esnasında (ortalarda zaten yakıt miktarının düşmesinde de anlaşılabilir) en düşük ortalama tüketim

Yolculuk sonunda ortalama tüketim(kocaeline gidiş)

Yolculuk sonunda yapılan yol (kocaeline gidiş)

Yolculuk sonunda kalan yakıta göre menzil (kocaeline gidiş)
Gidiş esnasında yapılan harcama:
3.64 TL*6.0 Lt/100 km*111,4 km=24,33 TL
İstanbula döndüğümde ortalama tüketim 6.2 lt/100 km yapılan yol ise 211.1 km idi. sonuçta 3.64 liralık 95 oktan yakıta göre:
3.64 TL*6.2 Lt/100 km*211,1 km=47,64 TL
-Giderken Çengelköyden kavacığa bağlanıp öyle gitmiştim. Dönüşte Kısıklı üzerinden Çengelköye bağlandım. Gidiş geliş yol farkı bundan.
-Giderken tektim. Dönüşte arabada baldız ve tüm arka koltukları dolduran çantaları vardı. Kendisi TUS'a hazırlanıyor kitapları rahat bir 40 kg çeker.
-Yol boyunca hava sıcaklığı düşük olduğundan klima açılmadı.
- Dönüşte son 40 km'de depo fullendi.
İlk paylaşım bu kadar. İnceleme yakında.